Bir
bölgede yaşayan canlı türlerinin sayıca fazla olmasına Biyolojik Çeşitlilik denir. Yaşadığımız çevredeki biyolojik
çeşitliliğin çok olması doğal zenginliklere sahip olduğumuzu gösterir.
Ülkemizde biyolojik çeşitlilik açısından oldukça zengindir. Ülkemizde farklı
ekosistemlerde yaşayan çok sayıda bitki ve hayvan türü bulunmaktadır. Biyolojik
çeşitlilik bakımından oldukça zengin olan ülkemizde özellikle hayvancılık, eczacılık,
tıp, tarım, sanayi ve ormancılık alanında kullanılan türler önem kazanmaktadır.
Hayvancılıkta ülkemizin şartlarına uyum sağlamış sığır, koyun, keçi ve tavuk
gibi türleri yetiştirilmektedir.
Balıkçılıkta alabalık, levrek ve kefal önemli yere sahiptir.
Ormancılık alanında ülkemizde çam ve meşe türleri önemli bir yere
sahiptir.
Sebze ve meyve alanında ahlât, acur, çitlembik, alıç, hünnap ve mürdümük
gibi biyolojik zenginliklerimizin sadece bazılarıdır.
Ekosistemlerdeki biyolojik zenginlik dünyayı yaşanabilir kılar. Temiz
güzel bir doğaya sahip olmamızı, sağlığımızı korumamıza ve ekonomik açıdan
rahat etmenizi sağlar..
Biyolojik Çeşitliliği Tehdit Eden Faktörler
1.
Hava
Kirliliği
Isınma ve
enerji ihtiyacının karşılanmasında fosil yakıtlar kullanılır. Fosil yakıtlar
kömür, petrol ve doğalgazdır. Bu yakıtların kullanıldığı fabrika bacalarından ve
ulaşım araçlarının egzozlarından çıkan karbondioksit, karbon monoksit ve kükürt
dioksit gibi gazlar hava kirliliğinin başlıca sebepleridir. Hava kirlenmesi
sera etkisinin oluşmasına, ozon tabakasının delinmesine ve asit yağmurlarının
oluşmasına neden olur. Dünya gündüzleri güneşten gelen ışınlarla ısınmakta
geceleri ise savunmaktadır. Atmosferde biriken karbondioksit gibi gazlar
geceleri dünyanın soğumasını engellemektedir. Buna Sera etkisi denir. Sera etkisi ile dünya gün geçtikçe ısınmaktadır.
Dünyanın bu şekilde ısınmasına Küresel
ısınma nedir. Ayrıca atmosferdeki su buharının karbondioksit ve kükürt
dioksit gibi gazlarla birleşmesi ile
Asit yağmurları oluşur. Asit
yağmurları Tüm canlılara ve tarihi eserlere olumsuz etki etkisi vardır. Soğutma
sisteminde ve deodorantların da kullanılan bazı gazlar ozon tabakasının
delinmesine sebep olmaktadır. Bunun sonucunda da Güneşten gelen zararlı
ışınlar bizlere ve diğer canlılar ulaşarak kötü sonuçlara sebep olmaktadır.
Hava
kirliliğinin önlenmesi için;
Ø Fabrika
bacaları ve arabayı eksozlarina filtre takılmalı.
Ø Orman
arazilerinin tahribatı önlenmeli.
Ø Ağaçlandırma
yapılmalı.
Ø Deodorant,
parfüm gibi ürünler fazla kullanılmamalı.
Ø Kömür, Petrol, Doğalgaz yerine yenilenebilir
enerji kaynakları kullanılmalıdır.
2.
Su
Kirliliği
Yeryüzündeki
su kaynakları evrensel ve endüstriyel atıkların sulara boşaltılması, tarımda
kullanılan gübre ve ilaçların sulara taşınması gibi olaylarla su kirlenir. Su
kirliliğinden tüm canlılar olumsuz etkilenir. Bu sularda yaşayan canlılar
ölür. Bu sulardan içen İnsan ve hayvanlar bulaşıcı hastalıklara yakalanır.
Su
kirliliğinin önlenmesi için;
Ø Evlerden
ve sanayi kuruluşlar kuruluşlarından çıkan atıkları arıtılmalı.
Ø Su
kaynaklarını tasarruflu kullanmalı.
Ø Tarımda
aşırı gübre ve ilaç kullanımı azaltılmalı.
Ø Doğada
parçalanmayan deterjan gibi ürünleri kullanmamalıyız.
3.
Toprak
Kirliliği
Plansız
kentleşme, tarımda kullanılan ilaç ve gübreler, sanayi atıkları ve asit
yağmurları toprak kirliliğinin başlıca sebepleridir. Toprakta biriken zararlı
maddeler toprağın verimini azaltır. Toprakta yaşayan canlılara ve bitkilere, ayrıca
bu canlılarla beslenen diğer canlılara da zarar verir.
Toprak
kirliliğini önlemek için;
Ø Sanayi
ve evsel atıkları arıtmalı.
Ø Geri
dönüşüm uygulamalarını hayata geçirmeli.
Ø Verimli
topraklarda tarım yapmalı.
Ø Tarımda
gübre ve ilaç kullanımı azaltılmalı.
Ø Toprak kaybına neden olan erozyon önlemek için
gerekli tedbirler alınmalıdır.
4.
Orman
Tahribatı
Ormanlar
birçok canlının yaşam alanıdır. Ormanlardaki sayısız ağaç fotosentez yaparak
atmosfere temiz hava olan oksijeni vermektedirler. Fotosentez sonucu canlılar
için besin üretilmektedir. Ayrıca kökleriyle toprağı tutan ağaçlar erozyon
heyelan sel ve çığ gibi doğal afetlerde önlemektedir. Kereste elde etmek, yol
yapmak yerleşim yeri açmak gibi sebeplerle ormanların tahrip edilmesi
canlıların yaşam alanını yok etmekte ve canlıların yok olmasına sebep
olmaktadır. Bütün bu sebeplerden dolayı ormanların korunması gerekir.
Orman
tahribatının engellemek için;
Ø İnsanlar
bilinçlendirilmeli ağaç kesimi azaltılmalı.
Ø Ağaçlandırma
çalışmaları yapılmalı.
Ø Orman
ürünlerinden elde edilen tüketim malzemelerinin tasarruflu kullanılmalı.
5.
Nükleer
Kirlilik
Nükleer
silahlar, bombalar, nükleer santraller oluşturduğu atıklarla nükleer kirliliğe
sebep olur. Nükleer atıklar kanserojen etkiye sahiptir. Ayrıca canlıların
genetik yapısını değiştirerek kalıtsal hastalıklara sebep olabilirler.
Japonya'da 2011 yılında meydana gelen 8,9
şiddetindeki deprem ve deprem sonucunda oluşan Tsunami’den zarar gören nükleer
santralin de çevreye yayılan radyasyonun ilerleyen yıllarda birçok kişinin
kanser ya da başka hastalığa yakalananların olabileceğini söylüyor.
Nükleer
kirliliği önlemek için;
Ø Nükleer
atıkları güvenli şekilde depolamalı.
Ø Hastanelerde
radyasyon yayan makinelerinin kullanımına dikkat edilmeli
Ø Ülkemize
yurt dışından gelebilecek atıklara karşı önlemler almalıyız.
Tüm bu
önlemlerin yanında çevre sorunlarına karşı insanların bilinçlendirilmesi çok
önemlidir. Ülkemizde ve Dünyada çevre sorunları ile ilgilenen TEMA ve Greenpeace gibi kuruluşlar bulunmaktadır Bu ve benzeri kurslarının
çalışmalarında görev alabiliriz.
Dünyada Nesli Tükenen Canlılar
Dünya
üzerinde doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı, hızlı nüfus artışı, bazı
hayvanların aşırı avlanılması, çevre kirliliğinin artması gibi etkenler
sonucunda birçok canlı türü nesli tükenmektedir.
Dinozor
Mamut Moa ve Tazmanya Kaplanı bunlardan bazılarıdır. Halen de ülkemizde ve
dünyada birçok canlı nesli tükenme tehdidiyle karşı karşıyadır.
0 yorum:
Yorum Gönder